Kadınlar başarılarıyla her döneme ışık tutuyor

Eline kalem değdiğinde, uluslararası arenada ülkemizi temsil eden çok değerli bilim kadınlarımız var. Önyargıları yok eden, özgürlükleriyle “Erkeklerdeki yetenek kadınlarda yok” dogmasını yıkan bu kadınlar, başarılarıyla her döneme ışık tutuyorlar. Bilimsel çalışmaları sırasında eşleri, erkek kardeşleri, babaları tarafından destekleniyor olsalar da onları başarılı kılan, bilim yapma konusundaki tutkuları, kendilerine olan güvenleri, cesaretleri, öncü olmaları ve ideallerine karşı kararlı olmaları.

Kadınlar, yüzyıllardır erkek dünyasında belirli alanlarda yetenekleri sınırlı olarak görüldü. İşin en hazin tarafı ise kadınların da bu anlayışı içselleştirmiş olmasıydı. Türkiye’nin 81 İl Cinsiyet Eşitliği raporunu incelediğimizde bu tabloyu çok net olarak görebiliyoruz. Dünya Ekonomik Forumu’na göre; mevcut koşullar altında Amerika’da cinsiyet eşitliğinin 208 sene sonra sağlanacağı öngörülüyor. Ülkemiz için bu sürenin daha da uzayacağı tahmin ediliyor. Pandemi ile birlikte bu süre daha da arttı maalesef.

Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü’ne (UNESCO) bağlı İstatistik Enstitüsü’nün geçen yıl yayımladığı bir rapor, dünya genelinde kadın araştırmacı oranının yüzde 29,3 olduğunu, Türkiye’de ise bu oranın yüzde 37 ile ortalamanın üzerinde olduğunu gösteriyor. Raporda aynı zamanda kadınların çeşitli bilim dallarında üniversite düzeyinde eğitim gören öğrencilerin yüzde 40’ını oluşturduğu aktarılıyor. Ortalamaya bakıldığında her ne kadar bilim dallarında erkek öğrenci sayısı kadınları geçse de sağlık alanında yüzde 63,4 ile kadınların çoğunluğu oluşturduğu görülüyor.

Eline kalem değdiğinde, uluslararası arenada ülkemizi temsil eden çok değerli bilim kadınlarımız var. Önyargıları yok eden, özgürlükleriyle “Erkeklerdeki yetenek kadınlarda yok” dogmasını yıkan bu kadınlar, başarılarıyla her döneme ışık tutuyorlar. Bilimsel çalışmaları sırasında eşleri, erkek kardeşleri, babaları tarafından destekleniyor olsalar da onları başarılı kılan, bilim yapma konusundaki tutkuları, kendilerine olan güvenleri, cesaretleri, öncü olmaları ve ideallerine karşı kararlı olmaları.

Geçmişten günümüze baktığımızda erkeklerin aktif olarak görev aldığı her alanda, başarılarıyla adından söz ettiren kadınlarımızın günden güne artması ayrı bir gurur kaynağı. Henüz cinsiyet eşitliğinde istediğimiz noktaya gelemesek bile bu yolda çalışan kadınlarımızın olduğunu bilmek geleceğe umutla bakmamızı sağlıyor. Sağlığın özellikle pandemi döneminde daha da önem kazanmasıyla kadınların bu alanlardaki başarıları daha

çok öne çıkmaya başladı. Bu isimlerden en çok duyduğumuz ise BioNTech aşısının mucitlerinden Dr. Özlem Türeci idi. Bilindiği gibi kendisi Covid-19 aşısı sonrası kanser alanında da çalışmalara başladığını da duyurdu. Sonuç olarak eline kalem değen kadınların yapamayacağı ve başaramayacağı hiçbir alan yok. Şartlar ne olursa olsun kendine güvenen, başaracağına inanan ve cesaretle harekete geçen her kadın dünyayı değiştirecek güce sahiptir.